Diyarbakır’da Bebek Kayıp Vakası: Meliha Çetin’in Üzüntüsü Devam Ediyor
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde yaşayan 62 yaşındaki Meliha Çetin, 1992 senesinde bir kız çocuğu doğurdu. Doğumun ardından bir gün hastanede kalan Çetin, birkaç gün sonra bebeğinin vefat ettiğini öğrendi ve cenazesinin defnedildiği bildirildi. Ancak, anne Meliha Çetin, minicik yavrusunun cenazesinin kendisine gösterilmediğini vurgulayarak, “O zaman olan olayların aydınlatılmasını talep ediyorum,” dedi.
Doğum Üzerine Gelişmeler
Meliha Çetin, o dönemde dört çocuğu olduğunu ve beşincisine hamile olduğunu belirtti. Bismil’de doğum olanaklarının kısıtlı olmasından dolayı Diyarbakır’a sevk edildiğini ifade eden Çetin, “O gün Diyarbakır’ın hava şartları fazlasıyla kötüydü. Dağkapı’daki doğumevinde bir kız çocuğu doğurdum, fakat hemen benden aldılar ve hasta olduğunu söyleyerek göstermediler. Ertesi gün evime gönderildim ve köyde geçirdiğim zaman zarfında ailem sürekli çocuğun durumunu hastaneden öğrenmeye çalıştı,” dedi.
Çetin, bebeğinin isminin ‘Maşallah’ olarak kaydedildiğini belirterek, “Ağabeyim hastaneye gidip ilaç istediklerinde bebekten hala haber alamadıklarını gördü. Hatta ilaç vermelerinin dahi yasak olduğunu belirtmişler. Ertesi günde ağabeyime, çocuğun vefat ettiğini söylediler,” şeklinde konuştu.
Bebeğin Cenazesi ve İzni Olmadan Defnedilmesi
Meliha Çetin, bebeğinin ölümüne itiraz ettiğini, “Bebeğim ölmüş olamaz, cenazesini istiyorum,” diyerek talepte bulunduğunu fakat hastane yetkililerinin kendisine cenazeyi vermediğini aktardı. O süreçte kıyafetlerinin getirilmesi talebinde bulunduğunu da belirten Çetin, “Çocuğum için çok sayıda el örgüsü kıyafet hazırlamıştım. Eşim iki gün boyunca hastaneye gidip geldi, fakat sonuç alamadı,” diye ekledi.
Çetin, hastanede hemşirelerin tutumunu da eleştirerek, yaşanan olayların kendilerine karşı çok soğuk ve mesafeli bir tavırla yaklaşıldığını ifade etti. O günden beri ailesiyle birlikte çocuklarını, özellikle o kaybolan bebeği aramaya devam ettiklerini söyledi.
Hâlâ İçinde Bir Burukluk Taşıyor
Meliha Çetin, evladının kaybolmuş olmasından ötürü hâlâ içindeki burukluğun dinmediğini dile getirerek, “Bu bebek nerede, bulmam imkansız mı bilmiyorum. O dönemde benzer olayların yaşandığını öğrendim. Çocuklarım bile, bu kayıpların nedenini araştırıyor,” şeklinde sözlerini sonlandırdı. Çetin, şimdiye dek yaşananların açıklığa kavuşturulmasını ve mağduriyetlerinin çözülmesini istiyor.