Stent Takılan Hastalarda İlaç Kullanımı ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri Hayati Öneme Sahip

Kalp-Damar Hastalıklarında Yaşam Tarzı Değişikliklerinin Önemi

Kalp-damar hastalıkları, dünya genelinde en yaygın ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Özellikle stent takılan bireylerin, tedavi sürecine uyum sağlaması ve yaşam tarzlarını değiştirmesi oldukça kritik. Medicana Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aycan Fahri Erkan, stent trombozu ve kalp durması gibi riskler hakkında önemli bilgiler paylaştı. Erken müdahalenin, özellikle ilk 4-6 dakikada yapılmasının hayati önem taşıdığını belirtti.

Stent Trombozu ve Hayati Riskler

Kalp-damar sistemine yerleştirilen stentlerin içindeki pıhtılaşma olayının ciddi sonuçları olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Erkan, “Stent trombozu, damarın aniden tıkanmasına neden olabilir ve bu durum kalp krizi veya ritim bozukluklarının yanı sıra kalp durmasına yol açabilir” dedi. Bu tür komplikasyonların önüne geçmek için, stent sonrası verilen ilaçların düzenli bir şekilde alınmasının şart olduğunu vurguladı. Ayrıca damar yapısındaki bozukluklar ve stent yerleştirme tekniği de bu riskleri artırabiliyor. İlk birkaç ay, bu tür komplikasyonların oluşumu açısından en kritik dönem olarak öne çıkıyor.

Kalp Sağlığını Korumak İçin Alınması Gereken Önlemler

Prof. Dr. Aycan Fahri Erkan, hastaların stent tedavisine sadık kalmaları gerektiğini ve bunun yanında kalp-damar sağlığını korumak amacıyla aşağıdaki önerilere dikkat etmeleri gerektiğini ifade etti: “Düzenli olarak kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmalı, sigara içmekten vazgeçilmeli, sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli ve düzenli spor yapılmalıdır. Ayrıca, kolesterol ve tansiyon seviyelerinin kontrol altında tutulması, obeziteden kaçınılması ve periyodik kardiyoloji muayenelerinden geçilmesi önemlidir.”

Erken Müdahale Hayat Kurtarıyor

Kalp krizi veya kalp durması durumlarında müdahale süresinin kritik olduğunu belirten Prof. Dr. Erkan, “Kalp durduktan sonraki ilk 4-6 dakikada omurgaya oksijen gitmemesi, kalıcı hasarların oluşmasına neden olabilir. Temel CPR (kalp masajı) uygulaması, hayatta kalma oranını artırırken nörolojik iyileşme üzerinde de belirleyici etkisi bulunmaktadır. Hızlı ve bilinçli müdahale, hayati bir öneme sahiptir” diye vurguladı.

Uzun Süreli Kalp Durmasının Sonuçları

Kalp durduktan sonra uzun bir zaman geçmesi durumunda, beyin ve diğer organların oksijensiz kalabileceğini belirten Prof. Dr. Erkan, bu sürecin ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. “Kalp durmasının uzaması, bilinç kaybı, nörolojik problemler ve organ yetmezliğine yol açabilir. Hastanın sağ kalması kadar, nörolojik iyileşme de kritik öneme sahiptir. Kalp hastalıklarının erken teşhisi ve zamanında müdahaleleri, bu sağlık sorunlarını önemli ölçüde engelleyebilir. Bu nedenle, düzenli kontroller ve ilaç tedavisine uyum sağlanması, kalp sağlığının korunmasında son derece etkilidir” dedi.