Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye’nin Jeotermal Enerji Potansiyeli, Dünya Liderliği İçin Gerekli Tüm Koşulları Taşıyor

Türkiye, jeotermal enerji alanında dünya dördüncüsü ve Avrupa’nın lideri konumunda. Jeotermal enerji kullanımı 7 bin MW olsa da, keşfedilen potansiyel 62 bin MW. Ali Kındap, sektörün önemine dikkat çekerek, yasal düzenlemelerin hayati olması gerektiğini vurguladı.

Türkiye, jeotermal enerji alanında dünya dördüncüsü ve Avrupa’nın lideri konumunda.

**Türkiye Jeotermal Enerji Alanında Önemli Bir Konumda**

Jeotermal enerji alanında ülkemiz, dünya genelinde dördüncü sırada yer alırken, Avrupa’nın en öncüsü konumundadır. Eğer keşfedilmiş jeotermal kaynakları etkin bir şekilde hayata geçirirse, Türkiye açık ara dünya lideri olma potansiyeli taşımaktadır.

**Geniş Potansiyel ve Kullanım Alanları**

Türkiye, enerji üretimi, seracılık, konut ısıtması, termal turizm, sebze ve meyve kurutma ve balıkçılık gibi çok çeşitli sektörlerde ekonomik fayda sağlayabilme kapasitesine sahip. Mevcut jeotermal enerjinin kullanımı, 7 bin Megavat (MW) seviyelerine ulaşırken, ülkemizin keşfedilmiş jeotermal potansiyeli yaklaşık 62 bin MW düzeyindedir.

**Tüm Enerji Kaynakları Değerlidir**

17 Ekim Dünya Jeotermal Günü vesilesiyle, Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının yalnızca rüzgar ve güneşle sınırlı olduğu yönündeki yanlış algılara dikkat çekti. Kındap, jeotermal, biyokütle, yeşil hidrojen ve dalga enerjisi gibi kaynakların da büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. “Madencilik ve enerji sektörlerinin yasalarda birlikte anılmasının hatalı sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz.” dedi.

**Jeotermal enerjinin Önemini Vurguladı**

Ali Kındap, tarımsal değerlerin korunması doğrultusunda çevresel standartlara uygun ruhsatlandırma yapılmasının gerekli olduğunu belirtti. “Enerji sektörü, madencilik sektörü ile yan yana anılmamalı.” diyen Kındap, jeotermal enerjiyi “üvey evlat” gibi gören düzenlemelerden rahatsız olduklarını ifade etti. Jeotermal enerji alanında Türkiye’nin çevresel standartlara uyumlu bir şekilde faaliyet gösterdiği ve 1735 MW seviyesindeki kurulu gücünü önümüzdeki yıllarda 5 bin MW’a çıkarma potansiyeline sahip olduğu belirtildi.

**YEKDEM İçin Süre Uzatımı Talebi**

Kındap, jeotermal enerjinin müşahhas dinamikleri olduğunu kaydederek, 31 Aralık 2030 tarihine kadar elektrik üretim tesislerinin desteklenme mekanizmasının jeotermal yatırımcıları için büyük bir engel oluşturduğunu ifade etti. “Bir yatırımcı için gerekli tüm süreçler, en optimistik şartlar altında bile beş yıl alıyor. Ancak 2030’a kadar tesisler devreye alınmazsa, yatırımların YEKDEM kapsamına girmesi mümkün olmayacak.” şeklinde ekledi. Bu bağlamda, işletmeye alma süresinin 2040’a çıkarılmasını talep etti.

**Türk Jeotermal Sektörünün Rakamlarla İfadesi**

Türkiye, jeotermal enerji potansiyeli açısından dünya genelinde en zengin kaynaklara sahip ülkelerden birisidir. 1500’ün üzerinde doğal jeotermal çıkış noktası bulunan Türkiye’de, mevcut elektrik enerjisi kurulu gücü 1733 MW seviyelerindedir. Termal turizm, konut ısıtması ve seracılık gibi alanlarla birlikte dikkate alındığında, 7 bin Megavat üzerinde bir enerji tüketimi bulunmaktadır. Türkiye, bu sınırlı kullanım kapasitesine rağmen, jeotermal enerjiyle elektrik üretiminde dünya çapında önemli bir yere sahiptir.