Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sanal Dünyaya Bağımlı Hale Gelen Genç, Depremle Birlikte Hayatı Tamamen Değişti

Hatay’da 23 yaşındaki Barış Özbay, deprem sonrası evden çıkmadan sanal dünyaya gömüldü. Deprem günü telefonla oyun oynarken sallandığını anlatan Barış, yaşadığı değişimi ve yalnızlaşmayı vurguladı. Annesi Semra Özbay ise oğlunun hem fiziksel hem de psikolojik sağlığının bozulduğunu dile getirerek eskisi gibi bakımlı günlerine dönmesini umduğunu belirtti.

Hatay'da 23 yaşındaki Barış Özbay, deprem sonrası evden çıkmadan sanal

**Hatay’da Sanal Dünyaya Bağımlı Bir Genç: Barış Özbay’ın Hikayesi**

Hatay’da yaşayan 23 yaşındaki Barış Özbay, son üç yılını evde geçirmiş ve sanal dünyanın etkisiyle hayatından birçok şey kaybetmiş durumda. Genç, sadece cep telefonu ve bilgisayarla oynamakla yetinerek, sosyal hayattan yabancılaşmış.

Deprem Sonrası Zorlu Süreç

Kahramanmaraş merkezli depremlerde evlerini kaybeden Barış ve annesi Semra Özbay, hayatta kalmak için birbirlerine destek olmaya çalışıyorlar. Deprem sonrası yaşanan zorluklar, Barış’ın yaşamındaki değişiklikleri derinleştirmiş. O, üniversite eğitimini yarıda bırakmış ve sürekli olarak bilgisayar ve cep telefonuyla meşgul hale gelmiş. 6 Şubat’ta gerçekleşen deprem sırasında da telefonla oynadığı ortaya çıkmış.

Barış, o geceyi şu şekilde anlatıyor: “Deprem sırasında telefonla oyundaydım. Önceleri sallanmayı küçük bir sarsıntı sanmıştım ama ardından ne kadar büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumu anladım. Elektriğin gitmesiyle gerçekliğin farkına vardım ama yine de telefonla oynamaya devam ettim.”

“Sadece Yemek ve Tuvalet”

Genç, dışarı çıkmaktan ve sosyal etkileşimden uzak kalarak, günlerinin çoğunu telefon başında geçiriyor. Özbay, “İki arkadaşımın evine bakıyorum ama oyun oynama arzusum yüzünden evden çıkmak istemiyorum. Sadece yemek yiyor ve tuvaletimi yapıyorum. Gündelik yaşamım bu kadar kısıtlı.” diyerek durumu özetliyor.

Barış, kendisini dış dünyadan izole etmesine neden olan sedef hastalığının etkilerini vurgularken, aslında bu durumun asıl sebebinin psikolojik yönden yaşadığı zorluklar olduğunu da itiraf ediyor. “Eğer benim elimde olsaydı, sürekli yatıp uyumak isterdim.” diyor.

Arkadaşlardan Destek ve Endişe

Barış’ın yakın arkadaşı Furkan Çakmak, onun değişimini anlatıyor. “Barış, depremden önce oldukça bakımlı bir gençti. Ama bu süreç, onu çok değiştirdi. Artık o kadar içe kapandı ki, kendisiyle yüzleşemediği sorunlar yüzünden hayatın zevkini kaybetti.” diye belirtiyor. Arkadaşları olarak ona destek olmaya çalıştıklarını ama bu durumun çok zorlayıcı olduğunu ekliyor.

Semra Özbay ise oğlunun arkadaşlarıyla vakit geçirdiği günlerin geride kaldığını belirtirken, “Oğlum, önceleri dışarıda zaman geçirmeyi severdi. Ancak depremden sonra durumu fark ettim; sürekli telefonda kalıyor.” ifadelerini kullanıyor.

Bütün bu yaşanan çalkantılı süreçlerin Barış’a yeniden hayata tutunması için bir çıkış yolu sunması umuduyla, sempatik bir iletişim kurma arayışları da devam etmekte. Anne Özbay, tek dileğinin oğlunun sağlığına kavuşması olduğunu dile getiriyor.