Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kocaeli’de TMO Silo Patlaması Davasında Yeni Gelişmeler Yaşandı

Kocaeli’deki TMO silolarındaki patlamada hayatını kaybeden Elif Dayıoğlu’nun eşi Arif Dayıoğlu, duruşmada sanıkların cezalandırılmasını talep etti. Patlamada ihmali olduğu öne sürülen sanıklar hakkında dava sürerken, sanık avukatları yeni bilirkişi raporu istedi. Dava erteledi.

Kocaeli’deki TMO silolarındaki patlamada hayatını kaybeden Elif Dayıoğlu'nun eşi Arif

Kocaeli’de TMO Silolarındaki Patlama Davasında Gelişmeler

Kocaeli’de, 7 Ağustos 2023 tarihinde meydana gelen ve iki kişinin yaşamını yitirdiği Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silolarındaki patlama davasının duruşmasına devam edildi.

Patlama sonucunda hayatını kaybeden Ekrem Kalkan ve Elif Dayıoğlu’nun yanı sıra, 10 kişi de yaralanmıştı. Olayda TMO’ya ait 60 silodan 13’ü zarar görmüştü. Soruşturmada adı geçen 6 sanık hakkında, “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” iddiasıyla 2 yıl ile 15 yıl arasında hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.

Sanık Avukatlarından Yeniden Bilirkişi Raporu Talebi

Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Elif Dayıoğlu’nun eşi Arif Dayıoğlu ve avukatı Yaprak Gülen Şahin Karakuş hazır bulundu. Duruşmaya katılmayan tutuksuz sanıklar Ahmet S. ve Osman T. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanıkların avukatları, yeniden bilirkişi raporu talebinde bulundu. Dayıoğlu, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyerek adaletin yerini bulacağına olan inancını vurguladı.

Mahkeme heyeti, avukatların taleplerini reddederek sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti ve duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Arif Dayıoğlu, “İhmali olanların bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Adaletin yerini bulacağına olan inancımı kaybetmedim,” dedi. Dayıoğlu, olayın taksirle açıklanamayacak kadar ciddi olduğunu belirtti.

Gerekli Önlemlerin Alınmadığı İddiaları

Dayıoğlu, kurumda çalıştırılması gereken personel sayısının düşüklüğüne işaret ederek, “16 kişilik bir ekip, yalnızca 5 kişiyle çalıştırılmakta. Bu durumu mahkemeye belgeyle sunduk,” şeklinde açıklama yaptı. Yangın algılama ve söndürme sisteminin eksikliği konusunda da durumu eleştiren Dayıoğlu, çalışanların yangın durumunu amirlere bildirdiğinden fakat gereken önlemlerin alınmadığından yakındı. “Bu olay, göz göre göre geldi,” dedi.

Avukat Yaprak Gülen Şahin Karakuş ise yapılan yargılama sürecinde sanıkların duruşmaya gelmemesinin ve SEGBİS üzerinden katılmak istememelerinin yargılama sürecine dair keyfi bir tutum sergilendiğini göstermekte olduğunu belirtti.

Bilirkişi raporunda, patlamanın iki önemli nedeni olduğu belirtilmiştir: Olay anındaki kaynak çalışması ve tesisin temizlik faaliyetlerinin ihmal edilmesi. Sanıkların, olayı taksirle açıklamaya çalışmasının adaletsiz olduğunu ifade eden avukat, sürecin sonuna kadar takipçi olacaklarını kaydetti.

Bilirkişi Raporunda Patlama Mekanikleri Açıklandı

Hazırlanan bilirkişi raporunda; patlamanın silonun 6. katında kaynak çalışması yapıldığı sırada meydana geldiği, kaynak kıvılcımlarının 5. kata düşmesiyle alevlenmenin başladığı, tozlu ortamın patlamaya zemin hazırladığı ifade edilmiştir. Yine, elevatör sisteminin alevi geniş bir alana taşıdığına ve bu durumun ardından patlamanın büyüyerek çevreye yayıldığına dair teknolojik veriler sunulmuştur.

Tüm bu ayrıntılar, olayın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sererken, sanıkların olası kasıtla yargılanması gerektiği konusunda birçok katılımcı hemfikir oldu.