Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
WhatsApp İhbar Hattı
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ana Sayfa › Sağlık › Tedavi Uzmanı, Ameliyatsız Fıtık Tedavisinin Mümkün Olduğunu Vurguladı

Tedavi Uzmanı, Ameliyatsız Fıtık Tedavisinin Mümkün Olduğunu Vurguladı

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. İrfan Koca, boyun ve bel fıtıklarının çoğunlukla ameliyat gerektirmediğini vurguladı. Doğru tanı ve kişiye özel tedavi ile hastaların yüzde 97-99’u ameliyatsız iyileşebiliyor. Fıtık dışında da benzer ağrı sebepleri olabilir, bu nedenle dikkatli bir değerlendirme şart.

Kaynak: İHA
Sağlık
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. İrfan Koca, boyun
ABONE OL

Ameliyatsız Tedavi Seçenekleri ile Bel ve Boyun Fıtıkları Yönetilebilir

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. İrfan Koca, boyun ve bel fıtıklarının büyük bir kısmının cerrahi müdahale gerektirmeden tedavi edilebileceğini ifade etti.

Koca, “Boyun ve bel ağrılarının sadece küçük bir kısmı fıtık kaynaklıdır” diyerek doğru tanı ve bireysel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı.

Yaygın Sağlık Sorunları Arasında

Milyonlarca kişiyi etkileyen boyun ve bel ağrıları, yaşam kalitesini ciddi şekilde tehdit eden yaygın sağlık sorunları arasında yer alıyor. Çoğu kişi, bu tür ağrıları fıtık ile ilişkilendirirken, Doç. Dr. Koca, “Her ağrı fıtık nedeniyle oluşmamaktadır. Bu nedenle doğru bir teşhis ve tedavi sürecinin uygulanması çok önemlidir,” açıklamasında bulundu.

Koca, toplumda bu ağrıların çoğunun fıtıkla bağlantılı olduğuna inanıldığını ancak ağrının sebeplerinin kas zorlanmaları, romatizmalar ya da eklem hareket bozuklukları gibi farklı faktörlerden de kaynaklanabileceğini belirtmiştir. Fıtık tanısı konmasına rağmen, kaynak yine de fıtık olmayabilir.

Fıtık Oluşum Süreci

Boyun ve bel fıtıklarının nasıl meydana geldiğini açıklayan Koca, “Omurga kemikleri arasında yer alan diskler, esnek ve yuvarlak yapıya sahip olup, ani veya tekrarlayan zorlanmalar sonucunda yırtılabilir. Diskin dışarıya taşması sonucu fıtık oluşmaktadır. Bel fıtığı, bel ve bacağa yayılan, boyun fıtığı ise boyun ve kola yayılan ağrılara neden olabilir” dedi.

İyileşme Oranı oldukça Yüksek

Doç. Dr. Koca, boyun ve bel fıtıklarının büyük bir bölümünün cerrahi müdahale gerektirmediğinin altını çizerek şu bilgileri verdi: “Boyun ve bel fıtıkları, yüzde 97 ila 99 oranında ameliyatsız tedavi edilebiliyor. Burada en önemli nokta, hastanın durumuna uygun bir tedavi süreci hazırlamaktır.”

Şikayet durumu üç haftadan kısa ve fıtık çok ilerlememişse hastalara sıcak kompres, elektroterapi, fizyoterapi gibi ilk aşama tedavi yöntemleri öneriliyor. Ancak bu yöntemlerin yetersiz kaldığı veya fıtığın ilerlediği durumlarda daha etkili tedavi yöntemlerine geçildiği ifade edildi.

Ameliyat Dışındaki Tedavi Seçenekleri

Nöral Terapi, PRP (Platelet Rich Plasma), Kuru İğne Tedavisi gibi birçok ameliyatsız tedavi seçeneğinin mevcut olduğunu belirten Koca, bunların hastanın yaşına, yaşam tarzına ve fıtığın durumuna göre bireysel olarak düzenlenebileceğini söyledi.

Koca, bu yöntemlerin çoğu hasta için risksiz ve ameliyatsız bir yaşam sunma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.

“Patlamış Fıtık” Ameliyatsız iyileşebilir

Halk arasında “patlamış fıtık” olarak anılan durumun her zaman cerrahi müdahaleyi gerektirmediğini belirten Koca, bu durumun çoğu zaman ameliyatsız tedavi ile başarılı bir şekilde yönetilebileceğini açıkladı.

Ameliyat Gerekli mi?

Boyun ve bel fıtıklarının yalnızca yüzde 1-3’ünde cerrahi müdahaleye ihtiyaç olduğunu aktaran Koca, “Yeni başlayan kol veya bacak güç kaybı, idrar veya dışkı kontrol kaybı, ameliyatsız tedaviye rağmen iyileşme olmaması gibi durumlar, cerrahi müdahaleyi gerektiren ciddi bir durumu işaret edebilir” dedi.

Özelleşmiş Tedavi Planı

Doç. Dr. İrfan Koca, boyun ve bel fıtıklarının zamanında uzman bir hekime başvurarak tedavi süreçlerinin yönlendirilmesinin önemine dikkat çekti. “Her hastanın durumu farklıdır ve bu nedenle kişiye özel bir tedavi planı oluşturulmalıdır. Doğru tanı ve uygun tedavi ile ameliyatsız yöntemlerle başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür” şeklinde konuştu.