Gelecek Partisi’nden İklim Kanunu Teklifine Sert Tepki
Gelecek Partisi’nin Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, TBMM’de yaptığı konuşmada İklim Kanunu Teklifi’ni eleştirerek, “Bu düzenleme, küçük üreticileri ya üretimden uzaklaştıracak ya da kayıt dışı ekonomiye sürükleyecek. Metan gazı salımı gibi bahanelerle hayvancılığı zor bir duruma sokacaklar” şeklinde ifade etti.
Çevre Koruma mı, Sermaye Kolaylığı mı?
İklim Kanunu Teklifi’nin tekrar gündeme gelmesi, Sema Silkin Ün tarafından sert eleştirilerle karşılandı. Ün, bu teklifin amacının çevre koruma olmadığını, aksine büyük ölçekli sermayeyi korumak ve küçük üreticileri sistemin dışına itmek olduğunu açıkladı. Meclis kürsüsünden konuşarak, “Milletimizin duyarlılığı ile geri çekilmek zorunda kalan düzenleme, daha sonra savaş koşullarının etkisi altında tekrar gündeme geldi. Bu teklif bir çevre kanunu değil; aslında karbon ticareti yasası olarak değerlendirilmeli” dedi.
Küçük Üreticiler ve Tarım Hafızası
Milletvekili Ün, teklifteki düzenlemelerin küçük üreticiler üzerindeki olası olumsuz etkilerine de dikkat çekti. Karbon salım haklarının paraya dönüştürülmesinin büyük ölçekli üreticilere avantaj sağlayacağına işaret eden Ün, “Bu sistem, küçük çiftçiyi ya üretimden koparacak ya da kayıtdışı üretime zorlayacak. Anadolu’nun tarımsal geçmişi hiçe sayılıyor; domates ve biber yetiştirenler, sadece birer çiftçi değil, bizim tarım kültürümüzün bir parçasıdır” dedi.
Çevresel Politikaların İki Yüzlülüğü
Ün, Batı’dan gelen çevre politikaları hakkında eleştirilerde bulunarak, “Gazze enkaz altındayken bizimle çevre dersi vermek akıllıca değil. Eğer doğayı koruyacaksanız, önce insanları koruyun” açıklamasında bulundu. Ayrıca, yutak alanlarının korunması için bakanlık yetkileri verilmesinin “samimiyetsiz” olduğunu belirterek, ormanlara yönelik otel, maden ve santral izinleri verilirken koruma kavramının ne denli geçerli olduğunu sorguladı.
Hayvancılık ve Karbon Ayak İzi Eleştirisi
Hayvancılık sektörünün de ciddi bir tehdit altında olduğunu dile getiren Ün, “Metan gazı salımı gerekçe gösterilerek hayvancılığı daha da zora sokacaklar. Halihazırda sıkıntı çeken çiftçiye bu bir darbe daha atılmış olacak” sözlerini sarf etti. Karbon ayak izi kavramını petrol şirketlerinin halkla ilişkiler stratejisinin bir ürünü olarak tanımlayan milletvekili, “Petrolü bu şirketler tüketiyor, suçu bize yüklüyorlar. Dünyadaki karbon salımının yüzde 70’inin sadece 100 şirkete ait olduğunu unutmamak lazım. Ama bu durumda faturayı yine halka kesiyorlar. Bugün karbonu ölçmek için çıkarılan bu yasa, yarın halkın nefesini ölçmeye kadar gidebilir. Bu kanunu geri çekmelisiniz. Aksi takdirde bu milletin toprakları ve tarihi, sizi andırtarak yaşayacaktır” diye sonlandırdı.
