Türkiye Obezite Sorunuyla Mücadele Eden Bir Ülke
Türkiye, Avrupa’da obezite oranları bakımından en yüksek rakamlara sahip ülke olarak dikkat çekiyor. Bu önemli mesele hakkında farkındalık yaratmak amacıyla, Lilly İlaç öncülüğünde obezite üzerine bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının merkezinde obezitenin belirtileri, beraberinde getirdiği 200’den fazla hastalık ve bu sorunla etkili bir biçimde nasıl mücadele edilebileceği yer aldı.
Obezite Oranları Hızla Artıyor
Son yıllarda Türkiye’de obezite görülme sıklığı giderek artış göstermektedir. Ülkemizdeki yetişkinlerin yaklaşık %32’si obezite ile karşı karşıya kalıyor. Lilly İlaç’ın düzenlediği toplantıya, Lilly Türkiye Genel Müdürü Ryan Dawson, Lilly Türkiye Medikal Direktörü Dr. Karan Bozkurt ve Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Dilek Yazıcı gibi önemli isimler katıldı. Konuşmacılar, obeziteyi önlemenin yollarını ve bu hastalığın yol açtığı sorunları katılımcılara aktardı. Eğitim ve alınması gereken önlemler konularında önemli vurgular yapıldı.
Obezite ve Sağlık Sorunları
Prof. Dr. Dilek Yazıcı, Türkiye’deki obezite oranına dair şu bilgileri paylaştı: “Ülkemizde obezite oranı, yetişkin nüfus içinde %32’ye ulaşmış durumda. Bu da yaklaşık 20 milyon bireyi etkiliyor. Obeziteye karşı yalnızca bireylerin değil, toplumun genelinde mücadele edilmesi gerektiği vurgulanmalıdır. Hareketsiz yaşam tarzı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, bu sorunu tetiklemektedir. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite konusunda eğitim verilmesi son derece kritik.”
Obeziteyle ilişkilendirilen 200’den fazla hastalığın bulunduğunu ifade eden Yazıcı, “Bu hastalıkların başında metabolik rahatsızlıklar geliyor. Özellikle abdominal yağlanma, diyabet, hipertansiyon ve kolesterol yükselmesi gibi sorunlar obez bireylerde sıkça görülüyor. Kalp damar hastalıkları, bu hastaların en sık karşılaştığı ölüm nedenidir.” dedi.
Obezite Küresel Bir Tehdit
Dünya Obezite Atlası 2025 verilerine göre, 2030 yılına kadar dünyada 1,13 milyar yetişkinin obezite ile mücadele etmek zorunda kalacağı öngörülüyor. Türkiye’de obezite ile yaşayan insan sayısının ise 2022’de 18,7 milyonu geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, bu durum oldukça endişe verici bir hal alıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2022 verilerine dayanarak, Türkiye Avrupa’daki en yüksek obezite oranına sahip ülke olarak tespit edilmiştir. Bu durum, obezitenin Türkiye için bir halk sağlığı sorunu olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Obezite, sadece bireyin sağlığını tehdit etmekle kalmayıp aynı zamanda toplumun sosyal yapısını ve ekonomik kaynaklarını da olumsuz etkileyen çok yönlü bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin, %5 ile %10 oranında kilo kaybı, birçok sağlık sorununu iyileştirebilir. Obezitenin tedavisindeki ana hedef, yalnızca kilo vermek değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artırmak ve eşlik eden hastalıkların tedavisini sağlamaktır.
İlerlemenin Sağlanması İçin Eğitimin Önemi
Araştırmalar, %10 oranında kilo kaybının gizli şeker hastalığını tip 2 diyabete dönüştürme riskini azaltabileceğini göstermektedir. Kilo kaybı, aynı zamanda kalp hastalığı ve yüksek tansiyona karşı kullanılan ilaçların sayısının azaltılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, kilo kaybı ile uyku apnesinde düzelmeler, eklem ağrılarında azalma ve kolesterol seviyelerinin iyileşmesi gibi olumlu gelişmeler gözlemlenmektedir. Metabolik sendromun belirtilerini geriletebilirken, karaciğer yağlanması gibi daha ciddi durumlar üzerinde de olumlu etkiler yaratabilir.
Türkiye, obezite ile mücadelede hem bireysel hem toplumsal önlemler alarak bu sorunun üstesinden gelmeyi hedefliyor.