İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması, uluslararası güvenliğe ciddi tehdit oluşturacak

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma niyetinin tehlikeli olduğunu vurguladı. Dışişleri bakanları, nükleer konular ve Orta Doğu’daki gerginlikleri diplomatik çözümlerle ele almayı planlıyor. Almanya’dan Johann Wadephul ve Fransa’dan Jean-Noel Barrot da bu süreçte ABD’nin dahil olmasını istedi.

Bu haberin fotoğrafı yok

İran’ın Hürmüz Boğazı’nı Kapatma Tehdidi Ciddi Endişelere Yol Açıyor

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen Dışişleri Konseyi toplantısı öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Kallas, “İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması, son derece tehlikeli bir durum ortaya çıkarır ve bu kimsenin çıkarına olmaz” ifadelerini kullandı.

27 Ülkenin Dışişleri Bakanları Brüksel’de Toplandı

AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanları, İran ile İsrail-ABD arasındaki çatışmalara dair artan gerginlikler çerçevesinde bir araya geldi. Toplantıda, Gazze’deki insani durum, Orta Doğu, İran ve Ukrayna gibi kritik konular gündeme alınacak. Kallas, bu buluşmanın, Orta Doğu ve İran meselelerini kapsamlı bir şekilde ele alacağını belirtti. “Bakanlar, daha çok diplomatik çözümler üzerinde yoğunlaşıyorlar. Gerginliğin artmasına dair kaygılar oldukça fazla” dedi.

Diplomatik Çözümler İçin Fırsatlar Değerlendirilmelidir

AB’nin diplomatik girişimlerine vurgu yapan Kaja Kallas, “Cuma günü İran Dışişleri Bakanı ile bir görüşme gerçekleştirdik. İran, nükleer konularda ve Avrupa’nın güvenliğini etkileyen geniş meselelerde görüşmeye açık olduğunu belirtti” şeklinde konuştu. Avrupa’nın nükleer anlaşma çerçevesinde süregelen rolüne dikkat çeken Kallas, müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi. “İran, uzlaşmaya istekliyse bu fırsatın değerlendirilmesi elzem” dedi.

Yaptırımların Yeniden Uygulanma İhtimali

Kallas, ilerleme sağlanamaması durumunda yaptırımların yeniden devreye alınabileceğini ifade ederek, “Bu, İran ekonomisinin olumsuz etkilenmesi demektir. İran halkı için iyi bir durum değil. Herkes, İran’ın nükleer silah bulundurmaması konusunda hemfikir” diye belirtti.

ABD’nin Sürece Dahil Olmasını İstiyoruz

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Cenevre’de yapılan görüşmelerde Avrupalı diplomatların ABD’nin de müzakerelere katılması gerektiğini ifade ettiklerini söyledi. Wadephul, “İran sadece Avrupa ile diyalog kurmak istemekte ve bu pozitif bir gelişme, fakat yeterli değil. ABD’nin bu sürece dahil olmasının şart olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Orta Doğu’daki Gerginlikler Küresel İstikrarı Tehdit Ediyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Orta Doğu’daki gerginliklerin artmasının yıkıcı sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu. İran’ın nükleer programının oluşturduğu tehdide işaret eden Barrot, İran’a dikkatli adımlar atma çağrısında bulundu. Ayrıca AB ile İsrail ilişkileri üzerinde duran Barrot, “İsrail’in insan haklarını ihlal ettiğini düşünüyoruz ve bu konuyu bir sonraki toplantımızda değerlendireceğiz” şeklinde konuştu.

Barrot, Fransa’nın iki devletli çözüm perspektifi doğrultusunda Filistin devletinin tanınması adına kolektif adım atmaya hazır olduğunu belirtirken, bölgedeki barış sürecine katkıda bulunmak için çaba sarf edeceklerini ifade etti.