Nöbetçi Eczaneler
Prof. Dr. İbrahim Öztek’ten İran-İsrail Savaşı Analizi
Anadolu Aydınlar Ocağı’nın Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, İran-İsrail çatışması ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Öztek, İsrail’in İran’da “rejim değişikliği” hedefi gütmekte olduğunu belirtti ve mevcut İran hükümetinin Batılı ülkeler tarafından kurulduğunu ifade etti.
İran ve İsrail: Bölgedeki Kırılganlık
Prof. Dr. Öztek, İran’ın Türkiye ile olan ilişkisini vurgulayarak, bu ülkenin 45 milyon Türk’ün yaşadığı, Türk cumhurbaşkanı ve dini liderine sahip bir komşu olduğunu söyledi. Öztek, “İsrail, son iki yılda Filistin’de 60 bin insanı öldürmekle kalmadan, Suriye, Lübnan ve Yemen’e de saldırarak Orta Doğu’ya düzen getirmeye çalışıyor” diyerek İsrail’in tutumuna eleştirilerde bulundu. Savaşın ilk gününde İran’da faaliyet gösteren casusların etkisiyle başlangıçta bir zafer elde eden İsrail, İran’ın sert karşılığı ile yüzleşmek durumunda kaldı.
İran’ın Nükleer Programı ve Batı’nın Tutumu
İsrail’in, İran’daki mevcut rejimi değiştirmeyi hedeflediğini dile getiren Öztek, “Batı ülkeleri, İran’ın nükleer programını engellemeye çalışıyor ve İsrail de bu bağlamda hareket ediyor” açıklamasında bulundu. Ayrıca, “İran enerjiye sahip olduğunda, bölgedeki manevra kabiliyetinin azalacağını bilen İsrail, bu nedenle İran’a saldırıyor” diyerek, bölgedeki güç dengelerini değerlendirdi.
İran Halkıyla Bağlantımızı Güçlendirmeliyiz
Öztek, Türkiye’nin İran ile dayanaklı bir ilişki kurması gerektiğini belirterek, “İran halkı, tarihsel olarak bizim kardeşlerimizdir. Aynı kültürün devamcıları olarak bu gerçeği unutmamalıyız” dedi. Öztek, Türkiye’nin İran’ın yanında yer alarak, Batılı güçlerin etkilerine karşı güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini savundu.
İsrail’in Geleceği ve Uluslararası Cevap
Savaşın devam etmesi durumunda, Öztek’e göre, İsrail halkı Siyonist lider Netanyahu’dan hesap soracaktır. “Batı, bu duruma müdahale etmediği takdirde, gerçek gücün İsrail’de değişeceğini öngörüyorum” diyen Öztek, uluslararası kuruluşların İsrail’i cezalandırması gerektiğini de sözlerine ekledi. Nihayetinde, Türk devletleri ve İslam ülkelerinin birlikte hareket ederek dünyaya karşı güçlü bir mesaj vermesi gerektiğine inanıyor.
