Eğitim Sen’den Önemli Açıklama: Okul Yöneticileri de Çocuk Koruma Kanunu Kapsamında Desteklenmeli

Eğitim ve Bilim Gücü Sendikası Genel Başkanı Oğuz Özat, 5395 sayılı Kanun’a göre çocuklar için koruyucu tedbirlerde okul yöneticilerinin de sosyal çalışma görevlisi sayılması gerektiğini belirtti. Özat, eğitim tedbiri yürüten yöneticilerin ek ödemelerden mahrum kalmasının eşitsizliğe yol açtığını vurgulayarak, Millî Eğitim Bakanlığı’na resmi başvuruda bulunduklarını açıkladı.

Eğitim ve Bilim Gücü Sendikası Genel Başkanı Oğuz Özat, 5395

Koruyucu Tedbirlere Dikkat Çekildi

Eğitim ve Bilim Gücü Sendikası’nın Genel Başkanı Oğuz Özat, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda çocuklar için getirilen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin, çeşitli meslek gruplarını kapsadığını vurguladı. Özat, bu kapsamda eğitim tedbiri uygulayan okul yöneticilerinin de sosyal çalışma görevlisi statüsüne dahil olduğunu ifade etti.

Eşitlik Çağrısı

Özat, 5395 sayılı kanun ile ilgili yaptığı açıklamada, çocuklara yönelik koruyucu tedbirlerin farklı kamu kuruluşları tarafından uygulandığını belirtti. Eğitim tedbiri kararı uygulayan kişilerin çoğunluğunun okul idarecileri olduğunu dile getiren Özat, rehber öğretmenler ve psikolojik danışmanların tek başına ek ödemeden yararlandığını hatırlattı. Bu durumun, aynı sorumlulukları üstlenen personel arasında adaletsizlik yarattığını vurguladı.

Özat, 5395 sayılı Kanun’un ilgili maddesinin sosyal çalışma görevlisi tanımının geniş olduğunu, sadece psikolojik danışmanlık değil, aynı zamanda öğretmenlik ve psikoloji alanlarından mezun olanların da bu tanıma girdiğini belirterek, eğitim tedbiri yürüten okul yöneticilerinin bu hakkı talep etmelerinin önemine dikkat çekti.

Resmi Başvuru Yapıldı

Ayrıca, kanunun 5. maddesi gereği, danışmanlık tedbirleriyle sınırlı kalmaksızın koruyucu ve destekleyici tedbirleri yürüten sosyal çalışma görevlilerine ek ödemenin yapılmasının gerektiğine vurgu yapan Özat, eğitim tedbiri uygulamalarının bu yardımdan mahrum bırakılmasının adaletsiz bir durum oluşturduğunu ifade etti. Eğitim Gücü-Sen olarak, eğitim tedbiri uygulayan okul yöneticilerinin bu haktan yararlanması gerektiği ve Millî Eğitim Bakanlığı’na resmi bir başvuru yapıldığı belirtildi. Sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını çizen Özat, kamuoyunu ve yetkilileri bu meseleye duyarlı olmaya davet etti.