Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Öneriler
Medicana Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Özge Yendur, bağışıklık sisteminin sağlıklı bir temele oturtulmasında anne sütü, aşılar ve uygun çevresel koşulların büyük önem taşıdığını vurgulayarak, ebeveynlere çocukların bağışıklığını artırmalarına yardımcı olacak 7 öneri sundu.
Yeni Doğanların Bağışıklık Gelişimi
Medicana International İzmir Hastanesi’nde görevli Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özge Yendur, yeni doğan bebeklerin bağışıklık sisteminin henüz tam anlamıyla gelişmediğini belirterek, “Yeni doğan bir bebek, bağışıklık açısından henüz tam olgunlaşmamıştır. Ancak anne sütü ve zamanla edinilen bağışıklık, çocukların çevresel faktörlere karşı daha dayanıklı olmasını sağlar” dedi. Anne sütünün, yalnızca besin değil, bağışıklık geliştirme açısından da eşsiz bir kaynak olduğunu vurgulayan Dr. Yendur, ilk altı ay boyunca sadece anne sütü verilmesinin önemine dikkat çekerek, “Anne sütü, çocukları erken dönem enfeksiyonlarından koruyan en etkili savunma mekanizmalarından biridir” şeklinde konuştu. Rutin çocukluk aşılarının, bağışıklık sistemine zararı olmayan mikroplarla tanışma fırsatı sunarak koruma yeteneği kazandırdığını hatırlatan Uzm. Dr. Yendur, “Aşılama, bağışıklık sisteminin gelecekte karşılaşacağı hastalıklara hazırlıklı olmasını sağlar. Aşılama takvimine düzenli olarak uyulması, çocukların güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaları açısından kritik öneme sahiptir” ifadesini kullandı.
Önerilere Dikkat Edin
Ebeveynlerin sıkça yaşadığı “Çocuğum bu yıl birkaç kez ateşlendi, bağışıklığı mı zayıf” kaygısının sıklıkla gereksiz olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Yendur, “Okul öncesi dönemlerde çocukların yılda birkaç kez viral enfeksiyon geçirmesi normaldir. Bu durum, bağışıklık gelişiminin doğal bir sürecidir. Önemli olan, enfeksiyonların aşırı ağır veya uzun süreli seyretmesidir” dedi. Uzm. Dr. Yendur, çocukların bağışıklığını güçlendirmek için şu 7 öneriyi sıraladı: “Dengeli bir beslenme programı uygulayıp mevsiminde sebze ve meyve tüketilmeli. Yaşa uygun düzenli bir uyku programı izlenmeli. Temiz hava ve güneşten faydalanılmalı. Fiziksel aktivite ve oyun alışkanlığı kazandırılmalı. Çocuklar, stres ortamından uzak, sevgi dolu bir ortamda büyütülmeli. Aileler, gereksiz antibiyotik tüketiminden kaçınmalı. Aşırı hijyen uygulamalarından kaçınılarak doğal bağışıklığın desteklenmesi sağlanmalıdır.”
Mikroplarla Temasın Önemi
Uzm. Dr. Özge Yendur, çocukların doğa ile kontrollü bir şekilde temaslarının ve steril olmayan ortamlarda zaman geçirmelerinin bağışıklık sistemleri açısından faydalı olduğunu vurgulayarak, “Çocukların parkta oynaması, doğayla etkileşimde bulunması bağışıklık açısından olumlu etki sağlar. Ancak, temel hijyen kurallarına riayet edilmelidir. Ebeveynler bazen aşırı koruyucu davranabiliyor. Fakat mikroplarla dengeli bir şekilde tanışmak, bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından önemli bir faktördür” dedi. Ayrıca, bağışıklık sisteminin yalnızca hastalıklara karşı bir savunma mekanizması değil, aynı zamanda vücuttaki mikrobiyota dengesinin korunmasında da görev üstlendiğini dile getiren Dr. Yendur, “Bağışıklık sistemimizi, hastalıklara karşı direncimizi artıracak ve mikrobiyotamızı destekleyecek şekilde mikroplarla tanıştırmak, yaşamın sırlarından biridir” diye sözlerini tamamladı.