Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı İdil Fil, coxsackievirus 16 virüsünün sebep olduğu el, ayak, ağız hastalığının özellikle 5-7 yaş grubu çocukları etkilediğini belirtti. Dr. Fil, “Hastalığın belirtileri arasında dil, diş etleri ve yanak içlerinde kabarcıklar, yüksek ateş, boğaz ağrısı ve iştah kaybı yer alır ve oldukça bulaşıcıdır” açıklamasında bulundu.
Koksaki virüs A16 ve enterovirüs 71 adlı iki virüsün etken olduğu bu hastalığın temas yoluyla bulaştığını ifade eden Dr. Fil, “El ayak ağız hastalığı en çok küçük yaştaki çocukları etkilerken, aile üyelerine de geçme riski taşır. Bu hastalık, viral bir enfeksiyondur ve genellikle bebekler ve küçük çocuklarda görülmekte, bazen yetişkinlerde de taşıyıcı olma durumu söz konusu olabilmektedir. Bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklarda hastalığın daha sık görülmesine rağmen, sağlıklı bireylere de kolaylıkla geçebilir. Yaz aylarında havuzlarda, sonbahar ve kış aylarında ise kalabalık alanlarda hastalığın yayılması sık rastlanan bir durumdur. El ayak ağız hastalığı, ismini en fazla etkilenen alanlar olan eller, ayaklar ve ağızdan alır ve birkaç günlük semptomlara sebep olur. Genellikle ateş, döküntüler ve ağız içindeki yaralarla kendini belli eder” şeklinde konuştu.
Dr. Fil, hastalığın belirtileri hakkında daha detaylı bilgi vererek, “El ayak ağız hastalığı genellikle 3-7 gün sürmektedir.En sık görülen belirtiler arasında ateş bulunmaktadır; hastalık çoğunlukla yüksek ateşle başlamaktadır. İlk günlerde 38-40C’ye kadar yükselebilir. Ağız içinde oluşan yaralar ise çocuklarda dil, damak ve diş etlerinde görülebilir ve bu yaralar ağrılıdır. Döküntüler, hastalığın en belirgin semptomları arasında yer almakta olup, genellikle ellerde, ayaklarda, popoda ve bazen diğer bölgelerde de meydana gelir. Başlangıçta kırmızımsı olan döküntüler su dolu kabarcıklara dönüşebilir. Ayrıca iştahsızlık ve halsizlik de gözlemlenir; çocuklar ağız yaraları nedeniyle yemek yemek zorunda kalabilirler. El ayak ağız hastalığı son derece bulaşıcıdır ve damlacık yoluyla, hasta birinin öksürmesi ya da hapşırmasıyla yayılabilir. Virüs, hasta kişilerin dokunduğu yüzeylerde ve oyuncaklarda uzun süre hayatta kalmakta ve bu durum enfeksiyonun hızlı yayılmasına sebep olabilmektedir” dedi.
Hastalığın tedavi yöntemlerini anlatan Dr. Fil, “El ayak ağız hastalığının belirgin bir tedavisi yoktur, ancak belirtiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Tedavi, semptomların hafifletilmesine yöneliktir: Ateş düşürücü ve ağrı kesiciler, yüksek ateşi kontrol etmek veya ağızdaki yaraların yarattığı ağrı için kullanılabilir. Ağız gargaraları ve spreyler de ağrıyı hafifletebilir. Bazı çocuklar için soğuk içecekler ve dondurma da rahatlama sağlayabilir. Çocukların sıvı alımları teşvik edilmelidir çünkü ağız yaraları sıvı alımını zorlaştırabilir. El ayak ağız hastalığının yayılmasını önlemek için bazı hijyenik önlemler almak önemlidir. Ellerin sık sık yıkanması, özellikle tuvalet sonrası ve yemek yemeden önce el temizliği sağlanmalıdır. Ayrıca çocuğun kişisel eşyalarının paylaşılmaması ve evde sık kullanılan yüzeylerin temizliği de virüsün yayılmasını azaltır. Hasta çocukların toplu alanlardan uzak tutulması, hastalığın yayılmasının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için sağlıklı beslenme önerilmektedir” dedi.
Son olarak, Dr. Fil, hastalığın ciddiyetine değinerek, “Çoğu çocuk el ayak ağız hastalığını sorunsuz atlatmakta, ancak bazı durumlarda komplikasyonlar yaşanabilir. Eğer çocuğunuzda yüksek ateşin 3 günden fazla sürmesi, ağızda geniş yaraların neden olduğu aşırı ağrı, sürekli halsizlik veya sıvı alımında ciddi zorluklar gibi belirtiler ortaya çıkarsa mutlaka bir doktora başvurmalısınız. El ayak ağız hastalığı ciddi bir sağlık sorunu oluşturmaz; fakat aileler için zorlu bir süreç olabilir. Doğru tanı ve zamanında müdahale ile iyileşme süreci hızlanır. Hijyen önlemleri almak, hastalığın erken dönemde yönetilmesi ve yayılmasının engellenmesi, sağlıklı bir iyileşme için elzemdir” ifadelerini kullandı.