Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, nevşehirde gerçekleştirilen Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi’nde Türkiye’nin enerji bağımlılığına yönelik açıklamalarda bulundu. Yılmaz, ülkemizin cari açığının büyük bir kısmının enerji kaynaklı olduğunu vurguladı. Zirve, jeotermal enerji ve kaynakların etkin kullanımı üzerinde farkındalık oluşturmak, yatırım fırsatlarını değerlendirmek ve bu enerjiye dayalı kalkınma modellerini tartışmak amacıyla düzenlendi.
Konuşmasında yeşil dönüşüm hedeflerinin önemine değinen Yılmaz, “Enerjiyi daha verimli kullanan, yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artıran Türkiye’nin cari açığını azaltabileceğini belirtti. Yeşil ekonomi ve dönüşümün, ülkenin makroekonomik istikrarı için hayati öneme sahip olduğunu dile getirdi. Enerji maliyetlerini düşürerek, özel sektörün rekabet gücünü artırdığını kaydetti. Ayrıca, iklim kanununun Meclis gündeminde olduğunu hatırlatarak, amaçlarının yeşil dönüşüm ile enerjiyi etkin bir şekilde kullanmak olduğunu ifade etti. Emisyon ticaret sisteminin önemli bir dönüm noktası olacağının altını çizen Yılmaz, bu sistem sayesinde vergilerin Türkiye’de kalacağını ve sanayiye geri döneceğini belirtti.
2024 itibarıyla jeotermal enerji kurulu gücünün dünya genelinde 17 bin megavata ulaşacağını aktaran Yılmaz, Uluslararası Enerji Ajansı’nın tahminlerine dayanarak, bu enerji türünün, küresel yenilenebilir enerji payının %0.5’ten %3-5 seviyesine yükselebileceğini bildirdi. Türkiye’nin mevcut jeotermal kapasitesinin önemli bir bölümünün ABD, Endonezya ve Filipinler ile birlikte yoğunlaştığını ifade eden Yılmaz, ülkemizdeki kurulu gücün artış potansiyelinin 40 bin megavata kadar çıkabileceğini açıkladı.
Yılmaz, jeotermalin enerji, turizm, sağlık ve tarım gibi birçok alanda kullanılabileceğini söyleyerek, bu kaynakların verimli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Nevşehir’in jeotermal kullanımında model bir şehir olduğunu belirten Yılmaz, 160 bin konut ve 10 bin dekar seranın bu kaynakla ısıtıldığını ifade etti. Ayrıca, termal turizmdeki gelişim ve potansiyelin önemine dikkat çekerek, 2030’larda termal turizm pazarının 100 milyar dolara ulaşabileceğini öngördüğünü aktardı. Türkiye’nin turizm gelirinin geçen yıl 61 milyar doları geçtiğini açıklayan Yılmaz, bu sektördeki büyümenin cari açığın azaltılmasında kritik rol oynadığını da sözlerine ekledi.