Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Diyarbakır’ın Tarihini Yapay Zeka İle Canlandıran Adem Ulusoy’un Projesi Büyük İlgi Görüyor

    Dijital içerik üreticisi Adem Ulusoy, Diyarbakır’ın tarihi fotoğraflarını yapay zeka ile günümüze uyarlayarak kentin kültürel mirasını korunmasına katkı sağlıyor. Ulusoy, projeleriyle yerel tarih bilincini artırmayı hedefliyor.

    Dijital içerik üreticisi Adem Ulusoy, Diyarbakır’ın tarihi fotoğraflarını yapay zeka

    Diyarbakır’ın zengin kültürel mirasını geleceğe taşımak amacıyla yenilikçi bir projeye imza atan dijital içerik üreticisi Adem Ulusoy, yapay zeka teknolojilerini kullanarak kentin tarihi fotoğraflarını modern bir şekilde yeniden yaratıyor. Bu girişim, şehrin geçmişine ışık tutarken, teknolojinin kültürel mirasın korunmasındaki önemini de vurguluyor.

    Ulusoy, gerçekleştirdiği projelerde 50 ile 100 yıl öncesine ait siyah-beyaz görselleri yapay zeka algoritmaları aracılığıyla renklendirip ve netleştirerek adeta geçmişte bir yolculuk sağlıyor. Özellikle Sur içi, tarihi surlar ve Dicle Nehri çevresindeki gündelik yaşamın betimlendiği fotoğraflar, izleyicilerde büyük bir heyecan yaratıyor. Paylaşılan bu görseller, Diyarbakırlılar ve tarih tutkunları arasında büyük bir ilgi görüyor.

    Bu proje, yapay zeka teknolojisinin kültürel mirasın korunması ve sergilenmesi konusundaki potansiyelini gösteren önemli bir örnek oluşturuyor ve yerel tarihe olan ilgiyi artırarak, kentin kimliğinin gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunuyor.

    Uzun zamandır yapay zeka uygulamalarıyla Diyarbakır’ın tarihi dokusunu görünür hale getiren Ulusoy, “On Gözlü Köprü, surlar ve Zerzevan Kalesi gibi önemli yapıtların üzerine kısa belgesel projeleri ürettim. En son ise 100 yıl öncesine ait arşiv görüntülerini günümüz teknolojisiyle canlandırdım. Amaç, sadece görselleri geliştirmek değil; aynı zamanda o dönemin ruhunu ve atmosferini günümüze taşımaktı. Bu bir zaman yolculuğu olmanın yanında, kolektif hafızamıza sahip çıkma çabasıydı” ifadelerini kullandı.

    Ulusoy, yürüttüğü projelerde eski ve yeni arasındaki benzerlik oranını insan gözüyle yüzde 95, bilimsel ölçümlere göre ise yüzde 78 oranında tespit ettiğini belirterek, “Bu tür projelerin bireysel gayretlerle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. İlgili devlet kurumlarının bu çalışmalara destek vermesi önemli. Çünkü bu kültürel miras hepimize ait. Geçmişe olan saygımızı, geleceğe bırakacağımız izlerle gösterebiliriz” diye konuştu.