Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, turizm sektöründeki yapısal sorunlara dikkat çekerek, özellikle tarihi alanlar olan Kaleiçi’nde ruhsat sorunlarının derhal çözülmesi gerektiğini belirtti. Hacısüleyman, “Kaleiçi, Antalya’nın ve ülkemizin kültürel ve turistik mirasıdır. Buradaki ruhsat problemlerinin çözümü hayati önem taşıyor” dedi.
ATSO’nun Nisan ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başladı. Toplantıda Başkan Hacısüleyman, hem kentin hem de ülkenin ekonomik durumu hakkında önemli açıklamalar yaptı.
Kaleiçi’nde Tescilli Yapıların Ruhsat Problemleri
2007 yılında yürürlüğe giren “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” ile uyum sağlamak amacıyla bazı yükümlülükler turizm işletmelerine getirildi. Ancak, Kaleiçi gibi koruma altında olan tarihi bölgelerde, koruma kurallarına bağlı olarak bu gerekliliklerin yerine getirilmesi zorlaşmaktadır. Hacısüleyman, bu sorunun yatırımcılar ve işletmeciler için zorluklar oluşturduğunu belirterek, “Otel odalarının kapılarının en az 30 dakika yangına dayanıklı olması gerektiği belirtiliyor. Oda olarak, ilgili belediyeler ve koruma kurulu temsilcileriyle bir araya geldik. Ancak her kurum kendi yasalarına göre hareket edince, ortak bir çözüm bulmak zorlaşıyor. Bu nedenle, Kaleiçi gibi tarihi alanlarda faaliyet gösteren işletmelerin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, bu üç önemli kurumun uzmanlarının bir araya gelerek bir çözüm üretmelerini talep ediyorum” şeklinde konuştu. Hacısüleyman, yalnızca turizm sektörü için değil, Antalya’nın kültürel mirası için de bu sorunların acil olarak ele alınmasının önemini vurguladı.
Turizmin Temelleri: İmaj, Hukuk ve Demokratik Değerler
Hacısüleyman, sektörün kırılgan yapısına da dikkat çekerek, “Turizm, birçok olumsuzluğa karşı hassas bir sektördür. Dünya üzerindeki herhangi bir olumsuz olay, örneğin bir uçak kazası veya sosyal medya aracılığıyla yayılan olumsuz bir haber, sektörü derinden etkileyebilir” dedi. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ticaret savaşlarının sadece mal ticaretini değil, aynı zamanda turist sayısını da etkilediğini ifade eden Hacısüleyman, şu ifadeleri kullandı: “Amerikan ticaret savaşları, ülkemize gelen turist sayısını olumsuz etkilemekte. Bir ülkenin uluslararası imajı, hukuku ve demokratik değerleri, turizm verilerine doğrudan yansıdığı için önem taşımaktadır. Ocak ayından bu yana geçen yıla göre, ülkemiz yüzde 6 oranında daha az turist aldı. Bu kayıp, 150-160 bin kişilik bir eksikliğe işaret ediyor. Ancak bu miktar korkutucu değil ve bu durumu telafi edebiliriz. Özellikle Rusya ve Ukrayna arasında kalıcı bir barış sağlanırsa, daha yüksek turist sayıları elde edebiliriz.”
Yatırımcıları Çekmek İçin Güvenli Bir Ortam
Hacısüleyman, Türkiye’ye yatırımcı çekebilmek için sadece ekonomik koşullar değil, aynı zamanda güvenli bir ortamın da önemli olduğunu vurguladı. Ülkenin uluslararası ticaret açısından yeri konusunda kesinleşmemiş politikalar ve devam eden ticaret savaşlarının kendileri için belirsizlik oluşturduğunu ifade etti. Yatırımcıların uzun vadeli güvenli bir ortam arayışında olduklarını belirten Başkan, “Diğer ülkeler gümrük oranlarını yüksek belirlerken, biz daha düşük oranlarla hareket edersek Türkiye cazip hale gelebilir. Eğer yatırımcıları ülkemize çekebilirsek, üretim artışındaki ihracat potansiyelimiz de yükselir” dedi. Hacısüleyman, hukuk sisteminin güvenilir olmasının da ekonomik göstergeler kadar önemli olduğunu vurguladı.
Faiz Oranları ve Ekonomik Durum
Son zamanlarda uygulanan faiz artışlarını da ele alan Hacısüleyman, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 46’ya yükseltmesinin kredi faiz oranlarını yüzde 60 seviyelerine çıkardığını ifade etti. Yüksek faizlerin üretim süreçlerine olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çeken Hacısüleyman, “Bugün kredi almak istediğimizde yüksek faiz oranlarıyla karşı karşıyayız. Enflasyon ise yüzde 38,10 seviyesinde. Bu iki oran arasındaki uçurum soru işaretleri yaratıyor. Ayrıca, 19 Mart’taki gelişmeler sonrasında ülkemizden 30 ila 40 milyar dolarlık bir para çıkışı yaşandı. Bu durum, döviz kurları ve altın gibi birçok unsuru etkileyebilir. Kur, enflasyon ve faiz gibi göstergelerin hem ihracatçılar hem de turizm sektörü için yakından takip edilmesi gerekmektedir” dedi.
ATSO 143. Yıl Dönümünü Kutladı
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, 143. kuruluş yıl dönümünü kutladı. Törenin açılış konuşmasını yapan Antalya Valisi Hulusi Şahin, ATSO’nun şehirdeki ekonomik kalkınmada büyük bir rol oynadığını ifade etti. Şahin, bu köklü kurumun Antalya’nın yanı sıra Türkiye’nin güçlü ticaret odalarından biri haline geldiğini belirtti. Vali, “ATSO, Antalya’nın ticari ve sanayi geçmişinin yanı sıra, kültürel katkılarıyla da önemli bir konuma sahip” dedi. Gelecekte Antalya’nın ekonomik kalkınmasında kamu ve özel sektör iş birliğine vurgu yaparak, ATSO’nun bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini dile getirdi.
ATSO’nun Geçmişi ve Bugünü
Hacısüleyman, kuruluşun 1882’de başladığını hatırlatarak, ATSO’nun bugün Türkiye’nin en büyük ticaret odalarından biri haline geldiğini ifade etti. O dönemdeki vizyoner liderliğin, Antalya’nın bugünkü ticaret merkezine dönüşmesinde etkili olduğunu belirtti. Başkan, “ATSO, demokratik ve paylaşımcı bir anlayışla büyüdü. Geçmişin değerleri ve özgürlükçü yapımızın katkılarıyla bu başarıyı elde ettik” şeklinde konuştu.
Antalya’nın kalkınmasında ATSO’nun nesiller boyu süregelen katkılarını vurgulayan Öztürk, geçmiş başkanların ve tüm üyelerin emeğiyle, ATSO’nun güçlü bir kurum olma yolunda gelişmeye devam edeceğini belirtti.
ATSO 10. Yıl Plaketleri
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası meclisinde 10 yılını dolduran meclis üyelerine plaket verildi. Bu ödüller radyasyonla ilgili konulara da değinerek, geçmişten bugüne ödül almamış üyelere takdim edildi.