Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, don olayının 65 ildeki tarımsal faaliyetleri olumsuz etkilediğini ifade ederek, “Tarım üretiminin sürdürülebilirliği için, don hasarına uğrayan tüm çiftçilerimizin zararlarının karşılanabilmesi amacıyla bir fon oluşturulması gerekmektedir” dedi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Türkiye’nin pek çok bölgesinde tarımsal etkiler yaratan zirai don ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bayraktar, 10-13 Nisan tarihleri arasında hava sıcaklıklarının -15 dereceye kadar düşmesi sonucu Türkiye genelinde don olaylarının meydana geldiğini ve bu durumun tarım üretiminde büyük kayıplara yol açtığını belirtti. Don afetinin son yıllarda tarımı en fazla etkileyen doğal olaylardan biri olduğunu dile getiren Bayraktar, dondan etkilenen çiftçilere geçmiş olsun dileklerini iletti. Şubat ayından itibaren üç ciddi don olayı yaşandığına dikkat çeken Bayraktar, “Şubat’ta Mersin, Adana ve Hatay gibi birçok ilde tarımsal don meyve ağaçlarına zarar verdi. Mart ayında ise Ege Bölgesi’nde Manisa’nın da yer aldığı pek çok ilde yaşanan don, üzüm bağlarına hasar verdi. Bu yaraların tam olarak iyileşmeden genel bir don olayı yaşanması, tarımsal üretimi olumsuz etkiledi. Birçok tarım ürünü, Malatya ve Kahramanmaraş’ta kayısı, ceviz, kiraz, üzüm gibi meyveler ile şeker pancarı, çerezlik ayçiçeği gibi bitkilerde hasar oluştu. Karadeniz Bölgesi’nde fındık, çay ve kivi gibi ürünler; Ege Bölgesi’nde ise zeytin, incir ve diğer meyve ağaçlarında zarar meydana geldi. Marmara Bölgesi’nde ise çeşitli meyveler ve ekili alanlar etkilenirken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Antep fıstığı gibi ürünler hasar gördü. İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’nde de farklı meyve ve sebze türleri zarar gördü” şeklinde konuştu.
Zirai donun etkilediği ürünlerin çoğunun Türkiye’nin önemli ihraç ürünleri olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Don zararının gıda güvenliğimiz üzerinde olumsuz tesir yaratmaması ve fiyatların artmaması için çalışmalar yapılması gerekmektedir. Don sebebiyle birçok üründe zarar oranları yüzde 100’e kadar çıkmış durumda. Kesin zararların büyüklüğü, hasar tespit çalışmaları tamamlandığında netlik kazanacaktır. Bazı bölgelerde ise hala kar yağışı ve zirai don riski sürmektedir. Bu bölgelerde yaptığımız çalışmalar sonucu elde ettiğimiz verileri kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
Ayrıca, iklim değişikliğinin doğal afetlerin sayısını artırdığını ifade eden Bayraktar, “2014 yılında doğal afet sayısı 500 iken, bu sayı 2024 yılına gelindiğinde 1.257’ye ulaşacak. Doğal afetlerin sadece sayısında değil, şiddetinde de artış gözlemleniyor. Geçtiğimiz don olayı 4 gün sürdü ve halen etkisini sürdüren bölgeler mevcut. Sezona zorluklarla başlayan ve geçim kaynağı tarımsal üretime dayanan çiftçilerimiz, bu tür doğal afetlerle ciddi kayıplar yaşamaktadır. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ve kırsal göçün önlenmesi adına, zarar gören çiftçilerimize destek için bir fon kurulmalı; ayrıca nakit yardımı ve girdi desteği sağlanmalıdır. Çiftçilerin banka ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları faizsiz bir şekilde ertelenmeli ve yeni kredi imkanları sunulmalıdır. Ayrıca, Tarım Bakanlığı’nın çiftçilerin maliyetlerinin karşılanmasıyla ilgili bir çalışma başlattığını öğrenmiş bulunuyoruz ve bunu olumlu buluyoruz” dedi.
Ziraat odalarının çiftçilerin yanındaki duruşunu da hatırlatan Bayraktar, “Don olayı sonrası hasar tespit çalışmaları başlamıştır. Ziraat odaları da her doğal afette olduğu gibi bu süreçlerde çiftçilerimizin yanında yer alıyor. Don olayı olağan bir durum değil. Her afet, çiftçilerimizin gelirlerini koruyan tarım sigortalarının önemini gözler önüne seriyor. Ancak, birçok çiftçinin tarım sigortasına sahip olmadığı gerçeği var. Sigorta kapsamında yer almayan çiftçilerin zararlarının karşılanması gerekiyor. TARSİM sigortası yaptıran çiftçilerimizin de bazı sorunlar yaşadığı anlaşılmaktadır. Çiftçi zararları konusunda titiz davranmak ve doğru değerlendirmeler yapmak zorundayız. Türk çiftçisi, birçok yapısal sorunla karşı karşıya olmasına rağmen üretmeye devam ediyor. Bu nedenle, üreticilerimizin emeklerini desteklemek hepimizin sorumluluğudur. Bir daha böyle doğal olaylarla karşılaşmamayı ümit ediyor; tüm çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.