Kayseri’de Sucuk Denetimleri Yetersiz, Başkan Aras Uyarıda Bulundu

Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, şehirdeki denetimlerin yetersiz olduğunu ifade ederek, şehrin et ürünleri arasında satılan sucukların yaklaşık yüzde 40’ının gerçek Kayseri sucuğu olmadığını dile getirdi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Aras, firmalardan alınacak ürün örneklerinin titizlikle toplanması gerektiğini vurguladı. Bu durumun suistimale açık bir alan olduğunu belirten Aras, “Sucuk, karmaşık ve sıkıntılı bir üründür. Bir sucuk markası oluşturmak için uzun yıllar çalışmanız gerekiyor. Eğer ambalajsız bir sucuktan numune almak isteniyorsa, o zamanda firmaların tesislerinde ya da yetkililerinin huzurunda alınması gerekiyor. Devletin numune alma yetkisi var, her gün alabilir ama benim bilgim olmadan bir firmanın ürününü alırsanız, orada etiket değişikliği yapılabilir. Daha önce böyle bir durum bir firmamızın başına geldi; bu, o firmanın kendi isteğiyle gerçekleşmedi. Haksız ithamlara maruz kalınmış oldu. Markaların çok dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Numuneler alınırken aceleci hareket edilmemesi lazım. Fabrikamdan numune alındığında bununla ilgili bir sıkıntı yaşamayız. Ambalajsız bir ürün alındığında bize haber verilmesi gerekiyor. Bu durum gerçekten suistimale müsait” şeklinde konuştu.

Aras, Kayseri’de satılan sucuğun büyük bir kısmının kalitesiz olduğunu belirterek, “Kayseri’nin merkezinde denetim mevcut ama bu, istediğimiz seviyede değil. Tüm dükkanların haftada bir kontrol edilmesini talep ediyoruz, yanlış yapanlar cezalandırılmalı. Diğer şehirlerden gelen ucuz sucuklar ‘Kayseri sucuğu’ etiketleriyle satılmakta. Bu duruma dikkat çekmek adına, ‘Kayseri sucuğu yemek istiyorum’ diyen bir kişi, ucuz ve markası belirsiz sucuklarla karşılaşabiliyor. Denetimlerin artırılması şart. Açıkça söylemek gerekirse, Kayseri’de satılan sucuğun yüzde 40’ının Kayseri sucuğu olmadığı gerçeği var. Valilik ve Tarım İl Müdürlüğü, denetimlerin yetersiz olduğunu bilmelidir. Her yerden pastırma ve sucuk girişi yapılmakta. Bu coğrafi işaretli markamız için kabul edilemez bir durum” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Aras, yurt dışından et ithalatının önüne geçmek için anaç hayvan kesiminin yasaklanması gerektiğini savundu. “Anaç hayvan kesimi 4-5 yıl süreyle durdurulmalıdır. Dişi hayvanların korunması, sürdürülebilir üretim için elzemdir. Koruma altına alınmazsa dışa bağımlılığımız artar. Geçtiğimiz yıl Türkiye’ye yaklaşık 650 bin besilik, 150 bin kasaplık hayvan ve 150 ton karkas et girişi oldu ve bu durum ekonomimize 1-1,5 milyar dolara mal oldu. İthalat sorunundan kurtulmak için altyapıyı oluşturmamız şart” dedi.