Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kocaeli Üniversitesi Atçılık Programı, Kadın Öğrencilerin Başarılarıyla Göz Dolduruyor

Kocaeli Üniversitesi Atçılık Meslek Yüksekokulu, kadın öğrencilerinin binicilikteki başarılarıyla öne çıkıyor. Dr. Erdener Balıkçı, kadınların atlarla daha iyi iletişim kurabildiğini vurgularken, okul özel bireyler için atlı terapi programları da yürütüyor. Mezunlar, Gazi Koşusu’nda elde ettikleri başarılarla dikkat çekiyor.

Kocaeli Üniversitesi Atçılık Meslek Yüksekokulu, kadın öğrencilerinin binicilikteki başarılarıyla öne

Kocaeli Üniversitesi Atçılık Meslek Yüksekokulu, kadın öğrencilerinin binicilik alanındaki başarılarıyla öne çıkıyor. Mezunlar, önemli yarışmalarda birincilik kazanırken, uygulanan atlı terapi programı ise özel ihtiyaçları olan bireyler için umut ışığı oluyor.

Türkiye Jokey Kulübü ile imzalanan ortak protokol çerçevesinde kurulan okul, ülkemizde atçılık eğitiminde lider konumda yer alıyor ve Türkiye Binicilik Federasyonu’na eğitimci yetiştiriyor. Öğrenciler, burada at bakımı, iyi eğitim, yarış teknikleri ve rehabilitasyon gibi birçok konuda eğitim alıyorlar. Atların ruhsal ve fiziksel ihtiyaçlarını daha iyi anlayan kadınların bu alanda daha başarılı olduğu belirtiliyor.

Okul Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Erdener Balıkçı, atçılığın geçmişte erkeklerin hakimiyetindeki bir meslek olduğunu, ancak günümüzde kadınların bu alanda önemli bir yer edindiğini dile getirdi. Balıkçı, “Meslek yüksekokulları kurulmadan önce atçılık tamamen erkek egemen bir meslekti. Bu okullar açıldıkça, kız öğrencilerin sayısı erkekleri geçmeye başladı. Bunun nedeni, kadınların atlarla daha uyumlu bir ilişki kurabilmeleri, psikolojilerini anlamaları ve birlikte daha koordineli çalışmalarını sağlamalarıdır,” şeklinde konuştu.

At antrenörlüğü mesleğinin geleceği hakkında değerlendirmelerde bulunan Balıkçı, sahada artan at sayısının önemi üzerinde durdu. “At sayısının artması, mutlaka bir antrenörün denetiminde yarışacakları anlamına geliyor. Bu nedenle antrenör ihtiyacı da sürekli olarak artacaktır,” dedi. Ayrıca, Atçılık Meslek Yüksekokulu’nun sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çektiğini vurgulayarak burada özel bireylere yönelik atlı terapi programı yürütüldüğünü açıkladı.

Okulun başarılarından da bahseden Balıkçı, “Gazi Koşusu, atçılık camiasında önemli bir yarış. Bu yarış, bireylerin başarılarını gösteriyor. Okulumuzdan mezun olan öğrencilerimizin son dönemlerde Gazi Koşusu’ndaki başarıları dikkat çekici bir şekilde arttı,” ifadelerini kullandı.

At antrenörlüğü öğrencisi Beste Şabak, “Bölümümü ilk duyduğunda bazı insanlar, ‘aşçılık mı?’ diye soruyor. Ben de ‘hayır, atçılık’ yanıtını veriyorum. Çoğu kişi bu bölümün varlığından haberdar değil. Genellikle atçılığın erkek egemen bir meslek olduğu algısıyla yadırgıyorlar fakat biz bunun önemi yoktur, çünkü biz atları seviyoruz,” şeklinde konuştu.

Kadınların atlarla olan iletişimlerinin erkeklerden farklı olduğunu belirten Şabak, “Kadınlar olarak atlarla daha rahat bağ kurabiliyoruz. Erkeklerin genelde atlara karşı duygusal bir yaklaşımı olmuyor, bunu bir iş olarak görüyorlar. Biz ise annelik içgüdümüzle onlara daha fazla sevgi gösteriyoruz ve bu bağın karşılıklı olduğunu gözlemliyoruz. Atlar, doğaları gereği stresli hayvanlardır ve onlara sakinleştiren kadınlar oluyoruz,” ifadelerini kullandı.