Erzincan Depremleri ve Anma Törenleri
1939 yılında 27 Aralık’ta Erzincan’da meydana gelen ve yaklaşık 33 bin insanın yaşamını yitirmesine neden olan, 7,9 büyüklüğündeki deprem, Türkiye tarihinin en felaketli doğa olaylarından biri olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Bu korkunç olayın yıl dönümünde, depremde hayatını kaybedenler için mevlit okutulması planlanıyor.
Gazeteci ve yazar Hikmet Köksal, Erzincan’ın tarihsel süreçte birçok büyük depreme maruz kaldığını belirterek, 1939 ve 1992 depremlerinin ardından kentin yeniden inşa edildiğini ifade etti. Ayrıca, 1939 depremine devletin müdahale biçimini günümüz olanaklarıyla kıyaslayarak şu şekilde değerlendirdi: “O dönemde devletin müdahale araçları, günümüzdeki imkanlarla karşılaştırıldığında oldukça ilkel görünmektedir. 1938 yılında Erzincan’a tren yolunun ulaşmış olması bir avantaj olsa da, deprem sonrası üç gün boyunca demiryolu hattının kapalı kalması yardımların zamanında ulaşmasını engellemiştir. O dönemin valisi, yalnızca Kemah üzerindeki bir noktadan Ankara’ya ‘Erzincan yıkıldı’ mesajını iletebilmiştir. İletişim, ulaşım ve maddi olanaklar oldukça sınırlıydı. Ancak günümüzde afetlerle mücadele eden özel birimler ile gelişmiş teknolojiler mevcuttur.”
Yardımlar Üzerine Tartışmalar
Köksal, 1939 Erzincan depremi sonrası gönderilen yardımları tartışmalı bulduğunu ve bu konunun hala netlik kazanmadığını ifade etti. Yapılan araştırmalara göre:
– Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Erzincan’da sadece 2,5 saat kalmıştır.
– Başbakan Refik Saydam, bölgeyi 5 ay sonra ziyaret etmiştir.
– İlk çadırlar, depremin üzerinden bir ay geçtikten sonra gönderilmiştir.
– Erzincan için 2 milyon TL’lik bir bütçe ayrılmıştır.
– 1943 yılı itibarıyla gönderilen toplam para 303 bin TL olup, bunun 200 bin TL’sinin İnönü heykeli yapımında kullanılmakta olduğu iddia edilmiştir.
– 7 yıl sonrasında belediye tarafından 5 örnek ev inşa edilmiştir, projelerin 1947 yılında hükümet üzerine alındığı belirtilmektedir.
1992 Depremi ve Yapı İnşaatları Üzerine Tartışmalar
Erzincan, 13 Mart 1992’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki başka bir depremle bir kez daha sarsıldı. Bu felakette 653 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 10 bin bina yıkıldı ve şehir büyük ölçüde zarar gördü. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, bölgeyi ziyaret eden yetkililer arasındaydı. Yapılan incelemeler sonucunda, yıkılan binaların çoğunun kamuya ait olduğu tespit edilmiştir. Ancak bu yapıların 1939 depreminden sonra 1940 yılında yürürlüğe giren deprem yönetmeliğine göre inşa edilmiş olmasına rağmen, 1992 depreminde yıkıldıkları ya da ağır hasar aldıkları anlaşılmıştır. 1992 depreminden kaynaklanan maddi zarar, o dönemin parasıyla yaklaşık 40 trilyon lira olarak belirlenmiştir.
Jeolojik Uyarılar ve Sonuçlar
Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yapılan araştırmalarda, Erzincan’ın inşa edildiği alanın alüvyon zemin üzerinde yer aldığı ve bu durumun depremsellik açısından risk barındırdığı ifade edilmiştir. Söz konusu zemin için sıvılaşma potansiyeli ve sarsıntı şiddetini artırıcı etkilerin bulunduğu rapor edilmiştir. 1939 depreminde 33 bin insan hayatını kaybetmiş, 100 bin kişi yaralanmış ve 116 bin bina harabe olmuştur. Yıllar geçse de yaşanan travmanın izleri, Erzincan ve Türkiye’nin toplumsal hafızasında yaşamaya devam etmektedir.
