KEMERBURGAZ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlhami Gültepe, Ramazan ayında sahurda tereyağ tüketimini kesinlikle önermediklerini belirtti. Yrd. Doç. Dr. Gültepe, "Açlık döneminde metabolizma yavaşlıyor ve kendisini korumaya alıyor. Yavaşlamış metabolizmaya siz bir de yağ verirseniz kilo alırsınız" dedi.

"TEREYAĞ KESİNLİKLE ÖNERMİYORUZ"

Ramazan ayında çok tartışılan ve gündeme gelen önerilerden bir tanesi olan tereyağ tüketimine ilişkin de açıklama yapan Yrd. Doç. Dr. Gültepe, özellikle sahurda bunu kesinlikle önermediklerini belirtti ve şunları söyledi:

"Yağlı gıdalardan uzak durmak lazım. Dengeli beslenmek lazım. Diğer öğünlerden farklı olmaması lazım. Bu kızartmalardan, yağlı gıdalardan uzak durulmasını aslında Ramazan dışında da öneriyoruz. Bu şekilde sağlıklı beslenirseniz kilo almayı bir kenara bırakın kilo da verirsiniz. Ramazan'da açlık döneminde metabolizma yavaşlar. Organizma kendisini korumaya alır. Yavaşlamış metabolizmaya siz bir de üzerine yağ verirseniz kilo almış olursunuz. Ramazan'da kilo vermek de mümkün eğer kendinizi disipline ederseniz, çok kilo almak da mümkün. Sahurda tereyağı tüketmek kesinlikle önerdiğimiz bir şey değil."

"20 DAKİKADA BEYİN DOYDUĞUNU ALGILIYOR"

Ramazan'da öncelikle sıvı dengesini korunması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Gültepe, neler tüketilip, tüketilmemesi gerektiği konusunda şunları söyledi:

"Yaz aylarında çok terleniyor, çok sıvı kaybediliyor. Özellikle hem iftarda hem sahurda çok sıvı tüketmek lazım fakat bu tüketilen sıvıların öncelikle su olması gerekiyor. Çay ve kahve diüretik yani idrar söktürücü oldukları için onları tükettiğinizde sıvı kaybına neden olur. Eğer buna rağmen çay içecekseniz açık içmek gerekiyor ve akabinde su içmek gerekiyor. Kahveyi özellikle sahurda önermiyorum. Yenmeyecek gıdaları öncelikle söylemek lazım. Kızartmalardan kesinlikle kaçmak lazım. İftarda ve sahurda önermiyoruz. Kızartma aslında kendisi sağlıksız. Ramazan'dan sonraya bıraksınlar. Ayrıca tam tahıllı yiyebilirler ama börek, gözleme, gazlı içecekler, meyve suları tüketmemek gerekiyor. Meyvenin kendisini yiyebilirler ama meyve suları kan şekerini hızlı bir şekilde yükselttiği için zararlı. Ayrıca yemeğe hızlı başlamak ve iftarı hızlı yapmak da sağlık açısından zararlı. Doyma noktası kişiden kişiye değişebilir ama 12 ile 20 dakika arasında değişiyor. Siz 12 dakika içerisinde 2 tabak da yemek yiyebilirsiniz, yarım tabak da yemek yiyebilirsiniz doyma noktasına ulaşmak için. O nedenle yavaş yemeyi öğrenmek lazım."

"ET İLE BİRLİKTE SALATA TÜKETİN"

Çorbadan sonra biraz salata ile devam etmenin çok faydalı olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. İlhami Gültepe insanların bunu yapamayacaklarını düşündüklerini ancak ana yemekten önce salata yemenin önemli olduğunu açıkladı ve sözlerine şöyle devam etti:

"Tatlılarda özellikle sahurda, tahin, reçel, pekmez gibi şeylerden uzak dursunlar. Sahurda özellikle protein yemek gerekiyor. Sahur yemeklerinde 2 yumurta, biraz peynir, zeytin ve mutlaka salata, yeşillik yemeleri gerekiyor. Bunun sebebi karbonhidratların kan şekeri seviyesini çok hızlı arttırıyor olması. Fakat proteinler yavaş sindirilir. Bize de hemen kan şekerini yükselten değil, kan şekerini yavaş yavaş arttıran ve yavaş sindirilen gıdalar lazım. Bunlar da daha çok proteinler. Bunlara destek olarak da salata yerseniz o sindirimi yavaşlatmış olursunuz. Yavaş sindirim de çabuk acıkmanızı engeller."

(FOTOĞRAFLI)

DHA